Çarşamba, Ağustos 26

Yolculuk Ederken...


Oldum olası yolculuk yapmayı çok severim. Hele otobüs yolculuklarına bayılırım. Trenin yeri apayrıdır. Deli misin falan demeyin hiç ben severim. Otobüsler hızla giderken tıs tıs diye ne olduğunu bilmediğim bir ses çıkarır ya hani o sesi ne zaman duysam içim bir tuhaf olur benim. Ya yolculuk etmeyi özlemişimdir ya da çocukluğum aklıma gelmiştir.

Tüm çocukluğumun yazı kışı her bayram (milli dini) Bursa'da geçti. Rahmetli anneannemin ve dedemin orada yaşıyor olması, (şimdi ise mezarları var sadece gidebileceğim) her bayram ailenin toplanması demekti. Benim de çocukluğumdaki bayram anıları bambaşkadır bu yüzden. Neyse sadede geleyim.

23 nisan mı dediniz, kurban bayramı mı, dediniz sömestır mı dediniz, o zamanlar arabamız olmadığından otobüsle Bursaya giderdik. Haliyle otobüs markalarını modellerini abimle hobi olarak takip eder olmuştuk. İşin komiği haala bu huyum sürüyor. Ne zaman bi yere gidecek olsam ilk yaptığım iş hangi otobüsün hangi modeli ile seyahat edeceğimdir beğenmediğimden değil merakımadan. Birgün annem abimle beni alıp yine bir yolculuğa giderken o zaman yeni çıkan ismi maraton olan bir otobüse binmiştik. Bir sonraki seyahatimizde otobüsü babam ayarlayacakken abim atıldı "baba sen yapma sen güzel otobüs seçemiyosun".

Herşey iyi güzel de seyahat esnasında hele hele gece yolculuğunda bir bebek yolcu ile gidiyorsanız vay halinize. Otobüsler bir bebek için olabildiğince can sıkıcı ve havasız olduğundan susturabilene aşk olsun.

Seneler önce İstanbuldan Afyon'a arkadaşlarla giderken bir bebek başladı ağlamaya. Oysa ben hem otobüsle yolculuk edeceğimden hem de arkadaşlarımla olmaktan çok mutlu idim. Vardır bir derdi deyip sessiz kaldık tabi ama arkadaşım neden ağlıyosun bi söyleyebilsen? Teyzemin yolculuk için koyduğu meyveli sütleri, kuzenimin abur cubur dolabından arakladığım bisküvi şeker ( yolda yeriz diye ödünç alıvermiştim) ne varsa verdim gene bana mısın demedi!!

Durum o kadar dayanılmaz bir hal almaya başladı ki nerede olduğumuzu bilmediğimiz bir dağ başında kış günü otobüsü durdurup bebeği aşağı indirdik. Yok vicdansızlığımızdan değil az kendine gelsin diyerekten. Nafile genede ağladı ağladı ağladı... Gruptaki erkek arkadaşlarımızdan birisi dayanamayıp "ah ulen kadın olsam alıp emzirecem" diyiverdi. Biz kahkaha kıyamet gülerken bebek yine ağladı ağladı ağladı...

Ne zaman ki artık otobüsle gidecek olsam önce bakarım bebek var mı diye. Varsa kaderim der çekerim yoksa heh şanslı günümdeyim derim yollara düşerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"