Cuma, Ağustos 28

Bir Maceranın Sonu



Taze ehliyet sahibi bir yazar olaraktan selamlarım herkesi. Henüz elime almamış olsamda memur pazartesi alabilirsin demişti gidebilirsek ne ala. Amma velakin şu minik diktörtgen çerçeveyi alana kadar bir dizi acaip olay yaşamadım değil. Zaten yaptığım birşeyin normal seyretmesi beklenemez benden.

Bilmeyenler için şimdiden söyleyeyim ehliyet için evrak vermeye gittiğinizde önce gidip parmak izinizi veriyorsunuz. Bir değil hem 10 tane hem de bastırıp çevirip her bir yönünü. Tabi sevgili memurlarımız hiç bir uyarı tabelası koymadığından sap gibi uzun süre kuyruk bekledikten, sıra bana geldikten sonra öğreniyorum parmak izim yok. Nasıl yok "aha var bak" diye elimi kaldırasım geliyor hemde bana özel.

Mecburen paşa paşa gidip başka bir sıraya giriyorum parmak izi vermek için. Ama iş tüm parmağın detaylı profilini çıkarmak gibi birşey. Kendimden şüphe ediyorum bi suç işledim haberim mi yok diye. Verdikleri kağıdın sonunda da "olay yeri inceleme" yazıyor. Kağıdı gösterdiğim arkadaşım "olay yeri mi kız nelere karıştın sen" diyerek beni iyice korkutmadı değil.

Parmaklarımıda bir güzel resmileştirdikten sonra evrağı kapıp memur abiye gidiyorum. Kursun bana verdiği evraklar hali hazırda bir zarfta bekliyor ama beğenmiyor. Yok illa şu mavi dosyadan olacak diyor. Diğer adayların evraklarının takılı olduğu mavi bir dosya var. İyi de sabahın köründe nereden bulayım diyorum. Aldığım cevap engin hayalgücümde komik yansımalara sebep oluyor. "Caminin bahçesinde var" Nası yani caminin bahçesinde dosya sebili mi var gidip kapıp geleceğim? Arkamdan sesleniyor nüfus cüzdanı fotokopin de yok. Var yahu nasıl yok!!!

Neyse camiyi bulup minik kulübedeki ak sakallı dedeye dosyayı nereden alacağımı soruyorum. Caminin bahçesinden diyor. Yahu bir cami insanın işlerini bu kadar zorlaştırır mı? Haydee bahçesi nerede girişi nerede dosyacı nerede? Tam o sırada kırmızı suratlı başka bir dede ayrıca dosyayı da satıp ayak üstü beni kazıklamaya çalışan kişi bu. Hatırladıkça sinirleniyorum insanlar bu kadar salak yerine konamaz, camiye yardım adı altında resmen insanı soyuyorlar haksız para kazanıyorlar. Söylediği yalanda cabası. Neyse amca bana dosya lazım diyorum. "evladım dosya 5 lira içindeki evrakları sana doldurayım ben ama o zaman 10 lira alırım, emniyette doldurursan 25 liradan aşağı veremezsin" diyor. 2 satır yazı için 5 lira verecek kadar zengin değilim malesef. Amca sen bana dosyayı ver bak bende kızarıyorum senin gibi diyorum içimden. Sonra yine minik kulübedeki ak sakallı dedenin yanına gelip peki fotokopi nereden çekilir diye soruyorum. Aldığım cevap bana fazlası ile yetiyor. "Caminin içindeki çay ocağından". Haydee emniyet müdürlüğü camiyi kalkındırma derneği olmuş gibi birşey. Dosyayı alıp gidiyorum geri memur abinin yanına.

Pancar amcanın dediği evrakları doldurup veriyorum bana herhangi bir maliyeti yok. İçimden senin yaptığın hayırdan ne hayır gelir ki diyorum duymuyor haliyle. Nihayet bitiriyorum tüm işleri. Bundan sonra sokakta yürürken değil bir kedi kuşu bile sevmemeye dokunmamaya karar verdim. O kadar parmak izimi aldılar neme lazım. Hiç yoktan bela gelir beni bulur.

2 yorum:

  1. Önce gazan mübarek olsun, geçmiş olsun,Allah bir daha göstermesin, gibi temennileri sıraladıktan sonra, Ehliyetin hayırlı olsun..

    Yalnız söyle bakiim..
    Nelere karıştın sen???

    YanıtlaSil
  2. bilmiyorum ki :) yakında polisler gelir kapıma parmak iziniz bi arabada bulundu diye :( bundan sonra araba bile ellemem ben tövbe:) anlatamazsın da derdini çok beğendim bi baktım diye:)

    YanıtlaSil

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"