insanın tek başınayken canının sürekli yiyecek bişeyler istiyo olması feci...
baharı beklerken şarkı uydurmaca : bahar gelsin yaz gelsin kırda kelebek gelsin.. (ritmi anladınız değil mi)
ulaşmayan mailler, toplantıya yetişme telaşı ve saygıda kusur edilmeyen müdüre "al şu zımbayı sende orada zımbala zaman kaybetmeyelim " diyebilmek.... cami duvarını baltayla delmek değil midir?
bu memlekette sigara paketini montunun cebine boşaltıp "abi tek dal kaldı yeaa" diyerek otlanan tipler var
ilk orta lise üniversite hayatım boyunca hiç okuldan kaçmamış , ders kırmamış olmak bi başarı mıdır?
okullar bittikten gittiğim kursun sertifika töreninde adım okunduğunda görevli kızın "aaa o sen misin bende kim bu kız diyodum % 97 devam durumu ile tarihe geçtin" demesi...
insan yedisinde neyse yetmişinde de o dur geç olsa da öğrendim...
6 yaşımdan beri ayıla bayıla yediğim şeyin adını 26 yaşımda öğrendim... 20 sene bir bilinmezin kucağında "abi bak üstüne toz şeker serpilmiş içinde acaip bi cıvık şey var ısırınca dağılıyo kat kat" diye tarif edip kimseye anlatamadım...
adı "bürüzyen mi pürüzyen" bunun gibi bişey. parizyenden gelsin aklınıza akıllara zarar yiyecek...
4 kiviyi soyup yemek sonrasında 3 gün peltek konuşmak, salak salak dil kaşıma hareketlerine girişmek
çocukken camide okunan mevlüdün kapısında bekleyip sonra camdan mevlüt şekeri çalmak,
yetmezmiş gibi caminin içindeki çay ocağından küp şeker araklamak ve bunları yaparken "iyi de ben şeker sevmem ki" diyebilmek...
düğün salonlarında koşturan çocuklara çelme takma isteğini bu yaşıma geldim haala engelleyemedim
herşeyi eleştiren insanları eleştirmeyi çok seviyorum ve biliyorum bende herşeyi eleştiriyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"