Salı, Eylül 15

Ey Aft Sen Nelere Kadirsin

İnsanoğlu yaradılışı gereği hiçbirşeyin değerini kaybetmeden anlamaz veya hayatında ne kadar büyük yer kapladığını ne işe yaradığını kaybetmeden anlayamaz. Cumadan itibaren musallat olan aft ve çetesi yüzünden çekmediğim işkence kalmadı...
Ben dilin bu kadar oynak bir organ olduğunu hiç bilmezdim. Tat almak, yutmak gibi zaruri işlevlerinin dışında bu derece hareketli, işlevsel olduğunu 4 gündür kafama vura vura öğretiyor. Kıymetimi bil dercesine ömrümden ömür yiyor...
Ne yutkunabiliyorum günlerdir, ne yemek yiyebiliyorum aslında yiyorum ama yediğimden tat alamıyorum yani yiyorum ama yemiyorum... Oysa ben yemek yemeyi ne çok severdim ey aft :(
Yemek yemek benim için zevkti ben yemek için yaşayangillerdendim..
Güleç yüzüm soldu pamuk tanesi yüzünden. Şu yeni yaşına girmiş naçizane vücudum ne griplere dayandı da sana dayanamadı. Su içemiyorum yahu...
Evdekilere bilimum arkadaşlarıma şu an yaşadıklarımı anlatabilmek için kim bişeyler yese yanında bitiyorum hemen "şşş bak şimdi dilini hareket ettirmeden ısırıp yemeye çalışsana" diyorum... En son abim delirdiğimi sanar gibi şüpheli gözlerle bakıp lokmasını aldıktan sonra "iyi misin fulya git başımdan" demesiyle kabuğuma çekilip aftlarımla yaşamaya karar verdim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"