katalogtan gelinlik beğenip sıra denemeye geldiğinde "bunu bunu bunu beğendim deneyebilir miyim?" demekten ziyade "bunu bunu bunu beğendim kaç lira?" demeniz gereken, alacağınız cevaba göre en ucuzu için "bunu deniyim madem" diyebileceğiniz firma.
beğenip içinize sindirip sonra fiyatını öğrenince derin bir hayal kırığı denizinde bulabiliyorsunuz kendinizi.
ha modelleri çok çok güzel evet. kumaşın renginden kalitesine, desenine kadar fark ettiriyor.
pek tabi ki modellerin resimlerini alıp bi terziye götürüp "bunu istiyom" diye diktirebilirsiniz. ama inci beyazı olarak beğendiğiniz bir model çiğ bir beyaz kumaşla ete kemiğe bürünebilir, danteline vurulduğunuz model diktirdiğinizde "bu değildi istediğim" veryansınına dönüşebilir... eteği fırfırlı beğendiğiniz bir modeli diktirdiğinizde pronoviasta her biri ayrı bir edayla salınan fırfırlar diktirince kazık yutmuş misali dik başlılık edebilir.
birgünlük beylik beyliktir; efenim safın önde gideni olsam da ara ara çakallığım tutmuyo değil hani
hafızasını kaybettiği için ilginç şekilde fal bakabilen arkadaşa sayısal loto oynatılmıştır (çakallık mod1)
rakamların tutacağına dair deli dehşet bir inançla ofiste hava attım hayaller kurdum. cumartesi çıkarken "pazartesi gelmezsem bilin ki para bana çıktı keh keh keh" diye vedalaştım. akabinde pazartesi sabahı uykuya yenilip servis kaçırdım ve işe totalde 1,5 saat geç geldim. (500t ile seyahat edenler)
ofisin kapısından içeri girdiğimde " anaaaaa para sana çıkmadı mı" nidaları ile masaya yerleştim. 1,5 saatliğine zengin olmak çok güzel bir duyguymuş bunu anladım...
yer yön duygumun olmadığını söylemiştim çook önceleri... görünen köy klavuz istemez sözü bende pek işlemez!
göztepe ssk hastanesinde annemin 1 ay yatmış olmasına ve her gün sabah gidip akşam eve dönüyor olmama rağmen dolmuşla hastaneye giderken nerede ineceğimi bilemememdir yer yön duygusuzluğu
dolmuşa bindikten sonra sarf ettiğim tipik 4 cümle şöyledir:
+ şöför bey göztepe ssk'da incem ben
+ şöför bey göztepe
+şöför bey ssk
+incem bennnnnnnnn
hayal gücümde bi ayar zobukluğu olduğu taa çocukluğumdan belliydi benim...
bodrumu ciddi ciddi bodrum gibi karanlık izbe pis soğuk bir yer sanmamın başka bi izahı olamaz
istanbulda oturanlar bilir büyükçekmece ve küçükçekmece diye 2 ilçemiz var
annem ne zaman x gil küçkçekmecede oturuyo dese "insanlar çekmecenin içinde nasıl yaşar ki" diye düşünür hallenir dertlenirdim...
Büyükçekmecede oturanları zengin zannederdim!
Çocukluğuma dair salaklık serileri devam edecek!
Pronovias mağazasına girip,hiç fiyat dahi sormadan alabilen arkadaşlarımızda var,misal bugün düğününe gideceğimiz canım arkadaşım :))
YanıtlaSilbi de senin şu şapşal hallerine bayılıyorum,nasıl eğlenceli bir ruh taşıyorsun sen o bedende ya,yerinin dar geldiği oluyordur :))
mutlu tatiller bebenk the Fuli :))
Ben de pronoviasın bir modelini diktirmiştim terzime,çok da içime sinmişti, haaa tabii ki bire bir aynısı olmadı, olamaz da zaten:)ama güzeldi beyaaaa, herkes sormuştu, nerde diktirdin,modeli nerden buldun vs diye:) gerçekten süper modeller var pronoviasta, ama cep yakan cinsten:) Neyse efendim, evleneceklere allah kolaylık versin diyeyim:) bu arada bodrum konusunda yalnız değilsin:))sevgiler...
YanıtlaSilküçük-büyük çekmece olayın müthişmiş fulycim :) yalnız senin dolmuş diyalogun bana fıratı hatırlattı o da senin erkek versiyonun tatlı fıratt, bahattiiin :) neyse gelinlik meselesine gelince, hep diyorum Oleg Cassini anacım, ben çook memnun kaldım her keseye uygun var tavsiye ederim :D
YanıtlaSilEğer ikiniz aynı kişi değilseniz aynı senin gibi biri var burda :))
YanıtlaSilhttp://muhabbetsofrasi.blogspot.com/2012/07/antik-kolye-ucu-ve-kupe.html
İlginç geldi bana..