Bakış açısı değişkendir

Yeni yılın ilk yazısı ...

Bu yılbaşında kimseyi aramadım

kimsenin yeni yılını kutlamadım

her türlü girmiş sayıldık zaten...

hatta 4 gününü tükettik işte...

belki yaşlanıyorum diye düşündüm

sonra "yuh lan dur naaptın" dedim kendi kendime...

ama nedense son 2 3 senedir yeni bir yıla girerken o seneye bakış açım değişti

eskiden beri çok büyük beklentileri olan bi insan değildim 

dünya barışı olsun penguenler üşümesin gibi dileklerim yoktu

umudumda yok çünkü neyse...

en fazla geçen sene olduğu gibi gri çizme alma dileğim olurdu...

2010 benim için karman çorman iyi kötü güzel çirkin bir yıldı...

çok acı çektim

büyük mutluluklar yaşadım

gel gitler yaşadım

çelişkilerden çelişkilere koştum

nelerin nasıl değişebildiğine şahit oldum

bir yanım acıyı yaşarken bir  yanım bambaşka filizler verdi

hiç kimseyi hiç bişey için yargılamamak gerektiğini öğrendim..

yeni bir yıla girerken sadece o yılın neler getireceğini düşünür oldum

benden kimleri alacaktı?

nasıl geçecek?

belki çok karamsar ama yaşadığım kayıplardan sonra bunun envanterini yapar oldum

kimi benim elimdeydi kimisi değil...

bu sene bilet almak istemedim almayacaktım da

ama aldım son gün

çıkmadı yine her sene ki gibi

çok da umudum yoktu

ben zaten yeni yıla girdiğimi anlamamıştım

ta ki pazartesi işe gelip evrak kayıdında 03-01-2011 yazana kadardı benim için 2010

sonra masamdaki takvimi çöpe attım

koca bi seneyi çöpe mi atmış oluyorum şimdi diye düşündüm...

iyi yıllar

mutlu yıllar

sağlık huzur dolu yıllar...