Cumartesi, Aralık 4

Kaportacı çırağı ile maceralarım

Bugün günlerden cumartesi ...
Aralık ayının ortasına yakının yakını bir tarih: 4 aralık yani. 
Kendini haala bahar zanneden bir iklim cam dışında...
Haziranda giyse üşüyeceği tişört hırka ikilisi giymiş bir fuly
ve arkamdan camdan enseme enseme pis pis vuran güneş!!!

Şimdi bugün güzel mi? Çalışıyosan hayır tabi ki...

Neyse bugün yine şu kaportacıyla randevum var.
Denize düştüm ve yılana sarılıyorum yani... Ama onun henüz bu randevudan haberi yok.
Kendi kendime gelin güvey oldum sabah sabah...
Umarım olay hep kendime kalır çünkü kaportacı çırağı olan ama kuaför tükanında saç yıkayan arkadaşla karşılaşmak şu cumartesi günü isteyeceğim son şey...

Zaten bu sefer eşeğimi sağlam kazığa bağladım ben... Evet!!

Bak okur!!

Ben kronik, geçmek bilmeyen en ufak rüzgarda beni dertlerden dertlere sürükleyen bir sinüzit hastasıyım.
O kadar ileri seviyedeki sinüzitim değil nefes almak koku bile alamaz haldeyim (çok ciddiyim) ama yine de bilmem neden doktora gitmiyorum.
Çünkü dünya o kadar pis ki ve o pis kokuları almamak bi lüks benim için.
Neyse eşeğimi nasıl bir kazığa bağladığımın konusu dağılmadan geri alayım...
Ben şimdi böyle pis bir sinüzit hastası olduğumdan
Akşamları eğer saat 9 u geçmişse ama kafam kaşıntıdan kanasa,
Saçlarım yağdan görünmese bile ben saçlarımı yıkamam
Yıkayamam
Yıkarsam önce babam döver beni
Cidden bak
Kızar bana babam... Ve ben 26  yaşımdayım ama sudan sebep yüzünden
"evet saç yıkamak sudan bir sebep"...
İşte o sudan sebep yüzünden babamdan azar işitebilirim...
Yakında evlenip gidicem ama fırça yerim... Kalorisi az ...
Neyse şimdi ben saç yıkamadığımdan belirli saatler sonrasında, dün yine yıkamayacaktım...
sonra kaportacı kuaför geldi aklıma
AMANINI mor koyun dedim... Sen yıkamazsan bu çocuk bu sefer kesin kırar boynunu...

Kafamda canlanan figürler
babadan fırça yiyen deli baş ağrısı çeken bir fuli
bi yanda da boynu kırık bir fuly!!!
Şahsen babam pambık gibi bi adam olduğundan fırçayı göze aldım
diceksiniz ki evladım yok mu senin saç kurutma makinen??
En afilisinden var ama sevmiyorum.
Zaten kabarmak için yer arayan saçlarım ekvator çapında üne kavuşuyorlar o derece...

Neyse artık herşeyi göze alarak akşamın bi vakti saçlarımı yıkadım tertemiz ettim ben...
Bugün kuaföre acaip bi özgüvenle gidicem...
Şık da giyindim sırf kuaföre gidicem diye.
Sırf lan bu çok sık gelmiyo kesin paspal demesinler diye...
(YALAN)

İşte öyle sevgili okur... bi insan her kuaföre gideceğinde detlerden dertlere salınır mı?
Kuaföre gitrmeden süslenen insan kaç tanedir?

Hep bu kadın milleti yüzünden arkadaş...
O da ayrı bi yazı konusu ama neyse...
Ben ezelden paspal bi tip olduğumdan bu kadın dünyasını neresinde yer alıyorum bilmiyorum ama
Süslenmek püslenmek benim doğama aykırı...
Kolye bile takamayan bi tip var karşınızda ey okur...

3 yorum:

  1. Yüklenme kendine, bırak dağınık kal. Süslü kadın güruhu ile uğraşmak için çok gençsin :)

    YanıtlaSil
  2. bir kaportacının günlüğü;

    sevgili günlük

    abi ikiidr bir hatun geliyor bizim tamirhaneye saçlarını yıkatmak için.deli midir nedir anlamadım bende.bizde gönlü kırılmasın diye elimizden geldiğince bişiler yapmaya çalısıyoruz ama en nihayetinde kaportacıyım bende.

    YanıtlaSil
  3. Aslısın; haklısın :))

    Ufuk; Bak geliyo kaporta!!! :) hem sadece yıkatmıyorum ben hıh...

    YanıtlaSil

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"