Cumartesi, Aralık 26

Servis


Uzunca bir aradan sonracıma yine dişe dokunmayan bir konu ile arz ı endam etmekteyim bloğumda.

Başlıktanda anlaşılacağı gibi ( böylede kısa başlıklar atasım geldi) konu servis. Servis dediğimde işe gidip gelmek için kullanılan personel servisi.

Yaşadığım şehir olan İstanbulda çalışıyorsanız eğer servis bir işe başlayacak olan kişinin ilk kriteridir. Hatta ssk ve yemekten bile önce gelir o derece. Mülakatta bize ilk sorulan soru "servis var mı?" oluyor. Yani bir dayanağım var bunu söylerken. Destekli sallıyorum heheyttt. Eğer servis yoksa siz 5 bin lira bile verseniz işe başlamaz o kişi. ( Bak bunu feci salladım)

Neyse ben de bu şanslı azınlıktan birisi olarak hergün işe servisle gidip geliyorum. Tam da demek istediğim bu aslında. Kendi kendimin çok komiğine gidiyorum ben. Servisim olmasa iş hayatım baya bir baltalanacaktı heralde. Bu sayede İstanbulu akşam sabah arşınlıyorum boydan boya. Saymadım ama çok çok kilometre yol kat ediyorum.

Hatta geçen gün komşumuz "yeter artık zayıflama" diye bir serzenişte bulundu ki çok büyük bi gayret içinde değilim. O gün ilk defa tanıştığımız misafir teyze işe gidip gelirken kat ettiğim yolu öğrenince "e tabi zayıf kalır o kadar yola can mı dayanır" dedi. Varın siz düşünün ne hallerdeyim.

Neyse efenim konuyu dağıttım. Servis güzeldir hoştur ama bana komik gelir bazen. Hep bahsettiğim kurgulanmış hayatımın en büyük aktörüdür servisim. Beni her gün aynı saatte bi duraktan alır işe getirir. Sonra akşam aynı saatte aynı yerden binerim servise beni aldığı yere geri bırakır. Ha ha ışınlanıyo gibiyim servisle bi var bi yok. İndiğim yerde de bir hipermarket var ki bütçeme deli dehşet zarar vermekte kendisi. Konu bu değil öhüm..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"