Perşembe, Kasım 12

Çocukluğunuza Geri Döndüren Şeyler


Şimdinin genci olarak sokakta gördüğünüz her çocuk sizi döndürür o yıllara. Daha doğrusu kıskançlık doğar içinizde.

Onun dünyadan bi haber top peşinde koşmasına bakıp "ulan ne oynardık bizde şu yakar topu di mi ama" dersiniz. Ama siz artık çocuk değil o top oynayan ufaklığın, size topunu atıp onunla oynamasını beklediğiniz genç abi ablasınızdır.

Bayramlarda eş dost evinde eline kolonya şişesi tutturulup "hadi tut çocum misafirlere" denen çocuk döndürür sizi çocukluğunuza. oysa ne hevesle beklemiştiniz misafirleri di mi? gelsinler de şeker çuklata tutayım diye?

Bir bayram sabahı kapınızı çalıp aşağıdan yukarı doğru size bakıp "iyi bayramlar" diye koro halinde bağırarak sizden şeker isteyen çocuklar döndürür sizi çocukluğunuza. "ulan az mı dolaştık kapı kapı" dersiniz içinizden.

Kurban bayramında küçük kuzeniniz kurbanlığa isim takmaya çalışırken dönersiniz çocukluğunuza. Neydi en son koyduğunuz isim "cennet" heh işte ne kadar zaman geçmiş di mi? Kuzeniniz kurban kesilmesin diye ağlarken dönersiniz yine çocukluğunuza. Şimdi ağlasanız "kazık kadar adam oldun ne ağlıyosun" derler. Ay beni kan tutuyo diye kaçın en iyisi oradan ağlama hakkı kuzeninizdedir.

Kırmızı rugan ayakakbılardır sizi taaa gerilere götüren. Şimdi sizin ayağınıza göre bulmak zor di mi? Varsa bile topuklular var, onlar çocuklar için değil ama! Ufaklığa o kırmızı papuçları alırken dönersiniz çocukluğunuza. Bir zamanlar sizde böyle heyecanla uzatmıştınız ayağınızı annenize di mi? Kaç numero giydiğinizi anlasınlarda alsınlar diye.

Sabah uyandığınızda ne ismini ne şeklini ilk defa duyup gördüğünüz çizgi film karakterleri götürür sizi çocukluğunuza. Bu ne ulan dersiniz. Nerede gufi? Danıld amca? Nerede? Danıldın piknik yaparken yemeklerini çalan karıncalar gelir aklınıza! bunların izlediğide çizgi film mi dersiniz?

Anneniz yarın misafir gelecek dediğinizde dönersiniz hop en başa. Okuldan eve koşturarak gelirsiniz o zamanlar. Evde binbir çeşit yemek vardır ve koca bir tabak sizin için ayrılmıştır. Teyzeniz sizin için gündüz gelen misafire yaptığından ayırdığı tatlıyı verince hatırlarsınız o günleri. Şimdi malesef o koca tabağı bitirmek ertesi sabah binbir pişmanlık getircektir size! Kilo almayı kim ister ki? İşte bu çizgi ile ayrılık çocukluğunuz sizden!

Sokakta elma şekeri yerken gördüğünüz çocuk, sizin sokaktan geçen horoz şekeri satan yaşlı amcayı hatırlatır size. Anneeeeee bozuğun var mı diye bağırırsınız sokak ortasında balkona çıksın diye anneniz.

Öğle yemeği için eve gitmemeye direten çocuk döndürür sizi çocukluğunuza. Sizde duymamış gibi yaparak, ya da yalvar yakar ekmek arası peynirle oyundan kopmamaya çalışmışsınızdır mutlaka.

2 yorum:

  1. Çok duygulandım. Ellerine sağlık.
    Ben de gençlik özlemi ile ilgili böyle bir post hazırlamak istiyorum. Ama sanırım sayfalar yetmeyecek.

    YanıtlaSil
  2. sizin anılarınızı anlatmanız bile çok güzel. yağmurun hatırlattıkları emine teyzenin gelişi :)

    YanıtlaSil

"kafan çok güzelmiş güle güle kullan"